-
1 قبيح
قَبِيح1. pisAnlamı: çirkin2. bombokAnlamı: çok kötü, çok berbat3. uygunsuzAnlamı: kötü davranışlarda bulunan4. galizAnlamı: kaba, çirkin, iğrenç5. madaraAnlamı: kötü, sevimsiz6. fenaAnlamı: iyi nitelikte olmayan7. kötüAnlamı: istenilen, beğenilen nitelikte olmayan, fena8. aynasızAnlamı: hoşa gitmeyen, kötü, çirkin, biçimsiz9. suratsızAnlamı: somurtkan, çirkin10. pespayeAnlamı: alçak, soysuz11. çirkinAnlamı: göze ve kulağa hoş gelmeyen12. yakışıksızAnlamı: yakışık olmayan, münasebetsiz13. arsızAnlamı: utanması, sıkılması olmayan, yılışık14. yavuzAnlamı: kötü, fena15. kakaAnlamı: kötü, çirkin16. betAnlamı: kötü, çirkin17. bedAnlamı: kötü, çirkin18. berbatAnlamı: kötü -
2 بشع
I1. madaraAnlamı: kötü, sevimsiz2. fenaAnlamı: iyi nitelikte olmayan3. kötüAnlamı: istenilen, beğenilen nitelikte olmayan, fena4. aynasızAnlamı: hoşa gitmeyen, kötü, çirkin, biçimsiz5. yakışıksızAnlamı: yakışık olmayan, münasebetsiz6. bedAnlamı: kötü, çirkin7. betAnlamı: kötü, çirkinIIبَشِعَbiçimsizAnlamı: biçimi bozuk, şekilsiz -
3 سيئ
سَيِّئ1. bombokAnlamı: çok kötü, çok berbat2. şişirmeceAnlamı: baştan savma, kötü3. madaraAnlamı: kötü, sevimsiz4. fenaAnlamı: iyi nitelikte olmayan5. kötüAnlamı: istenilen, beğenilen nitelikte olmayan, fena6. mendeburAnlamı: pis, iğrenç7. boktanAnlamı: berbat, kötü durumda8. aynasızAnlamı: hoşa gitmeyen, kötü, çirkin, biçimsiz9. yavuzAnlamı: kötü, fena10. çirkef11. bedAnlamı: kötü, çirkin12. betAnlamı: kötü, çirkin13. berbatAnlamı: kötü -
4 شنيع
شَنِيع1. bombokAnlamı: çok kötü, çok berbat2. pisAnlamı: çirkin3. madaraAnlamı: kötü, sevimsiz4. fenaAnlamı: iyi nitelikte olmayan5. kötüAnlamı: istenilen, beğenilen nitelikte olmayan, fena6. boktanAnlamı: berbat, kötü durumda7. aynasızAnlamı: hoşa gitmeyen, kötü, çirkin, biçimsiz8. çirkinAnlamı: göze ve kulağa hoş gelmeyen9. çirkef10. bedAnlamı: kötü, çirkin11. betAnlamı: kötü, çirkin12. berbatAnlamı: kötü
См. также в других словарях:
fena — 1. sf., Ar. fenāˀ 1) İyi nitelikte olmayan, kötü Rüşvet aslında fena şeydir fakat daha fenası rüşvet ayıplığını kaybetmişliktir. B. Felek 2) Üzücü Bu savaş yılları o kadar fena ve ağır felaketler öğretmişti ki... H. E. Adıvar 3) İstenilen ve… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kötü — sf. 1) İstenilen, beğenilen nitelikte olmayan, hoşa gitmeyen, fena, iyi karşıtı Kötü bir kalem. 2) Zararlı, tehlikeli Kötü adam. 3) Korku, endişe veren Yabancının bu kötü kasdına yalnız azmimizle karşı koyduk. R. E. Ünaydın 4) Kaba ve kırıcı… … Çağatay Osmanlı Sözlük